Kalbim paramparça

Canım çok acıyor! Kalbim bin parçaya bölünmüş gibi hissediyorum. Ölene kadar sorumluyuz ya gönül bağı kurduğumuz her şeyden işte bunun altında eziliyor, un ufak oluyorum. Tek bildiğim çok acı çektiğim, nefes alamayacak kadar bazen. Birisi bir keresinde demişti ki “onu kimse istemeyince, sevmeyince, kendisini de kimse sevmiyormuş gibi hissediyor insan”. Ama bu değil hissettiğim. Benimki; yola büyük umutlarla, hayallerle ve inançla çıktıktan sonra tüm hepsini yitirmenin sonucunda bedelini de hayatının gidişatının sorumluluğunu ellerime aldığım o canlının ödüyor olmasına dayanamayışım. İyilerin tarafında kalmaya çalışırken ben, hakettiği hayatı ona veremediğim gibi, durmayı seçtiğim yerin gerektirdiği şartları da sağlayamadığımı hissediyorum. İyilik yapmaya çalışırken kötülük yapmadığımdan emin olamıyorum artık mesela. Ve hiçbir şeyi de bilmiyor, doğru değerlendiremediğimi düşünüyorum diğer yandan.

Gerçekten bu kadar ağır olmak zorunda mı sevgi? Bu kadar zor olmak zorunda mı bir canlıya mutlu, güvenli bir hayat sağlamak?
Yüreğim dayanmayacak gibi geliyor bazen, sonra onun sürekli değişen şartlara adapte olmasını hatırlıyorum ve utanıyorum bu histen de. Affet beni oğlum, ben sana layık olmanın bir yolunu bulamıyorum.

Yorum bırakın